
Savunma mekanizmaları herkese göre farklılık gösterebilir..
Bilinçaltımızda yatan temel korkuları(değersizlik, kaybetme korkusu, yetersizlik/başarısızlık, yüzleşme ve ölüm korkusu) tetiklememek için çeşitli savunma mekanizmaları geliştiririz.
örneğin çok seveceğimizi hissettiğimiz bir insanla bağ kurmaktan kaçınabiliriz. bu bizim reddedilmekten ya da terk edilmekten, muhtemel olarak çekeceğimizi düşündüğümüz acıdan kaçınma biçimimizdir.
diyelim ki kaybetme korkunuz öylesine yüksek ki, acı çekmemek adına çok sevmekten korktuğunuz kişilerle bağ kurmaktan kaçınıyorsunuz.
Bu davranış genellikle herkese karşı değil,sadece çok aşık olduğunuz kişilerde ortaya çıkar. her şey yolunda giderken, korku eşiğinize geldiğinizde birdenbire ilişkiyi sabote etmeye başlarsınız. üstelik çoğu kez bunu farkında bile olmadan yaparsınız.
bu korkuların her biri, her insan için farklı şiddette olacaktır. örneğin iş ve kariyer konusunda değersizlik çekmeyen ve çok başarılı olan, para kazanabilen birisi, aşk ilişkilerinde kendine güvensizlik hissedebilir. ya da sağlık alanında son derece rahat olan biri, insan ilişkilerinde ölüm korkusuna sahip ise, insanlara güvenmeyecek ve onların davranışlarını değiştirmek ya da kontrol etmek ihtiyacı duyacaktır.”